20 Eylül 2009 Pazar

Grunge; Andrew Woods ve Temple Of The Dog



Super-Band hadisesinin en son örneği Chicken Foot' dan bir önceki yazımızda bahsetmiştik sevgili okur. Bugun de bayramlaşma seromonisi sonrası eve adım attığımda hazırladığım playlistte dönen farklı bir Super-Band' i size hatırlatarak ; örnek olayımızı farklı alternatiflerle açıklayalım istedim.


1990'lar; New Wave of British Heavy Metal ve türevlerini içeren gruplara farklı akımlardan grupların ses getirdiği alternatifler türemişti. 1980lerin sonu 1990ların başına denk gelen süreç çıkan akımlardan biri de Grunge idi. Hardcore Punk,Heavy Metal ve Indie Rocktan esinlenerek oluşturulan bu tarz öfke dolu sözlerin çamur diye tabir edilen sert "distorşın elektro gitar seslerle hayat bulmasıydı diye yüzeysel, sığ ve salakça bir tanım yapabiliriz. Pearl Jam, Soundgarden, Stone Temple Pilots, Alice In Chains, Nirvana ve Mother Love Bone gibi gruplar bu tarzın öncüleriydi. Amerika' da; Washington-Seattle hattında ortaya çıkan tür Seattle Sound olarakta adlandırılabilir.


Andrew Wood, tarzın öncü gruplarından; Mother Love Bone' un vokalistiydi. 6 Ocak 1966 da doğan sanatçı, diğer Seattle gruplarının front-manlerinden çok farklıydı. Diğer sanatçılar, toplum önünde daha anti-sosyal, kalabalık içinde olmaktan ve popüliriteden uzakken, Adrew Seattle' deki tek stand-up komedyeni Front-man' i olarak adlandırlıyordu( 1996 yapımı Hype! isimli filmden bir replik) .


19 Mart 1990 yılında öldüğünde sadece 24 yaşındaydı. Overdoz Eroinden ölen sanatçı tüm arkadaşlarını yasa boğmuştu. Yazımızın "asıl" konusu olan Super-Band' e Adrew' in ölümü üzerine ona bir saygı göstergesi olarak kuruldu. Tek albümlük bu tribute grubu Temple of The Dog idi.


Adrew; Chris Cornell' in oda arkadaşıydı. Ölüm haberini aldığında turnede olan Cornell , arkadaşının anısına "Reach Down3" ve "Say Hello 2 Heaven" şarkılarını yazdı. Turdan dönerdenmez de bu şarkıları kaydetti. Şarkıların sözleri ve melodik yapısı Soundgarden'ın agresif yapısından çok farklıydı. Eski Mother Love Bone elamanları Stone Gossard ve Jeff Amment' ten yeni bir grup ismi altında bu şarkıları kaydetme fikri geldi. Soundgarden' dan Matt Cameron ve Mike McCready' nin ( ki bu ikili daha sonra Pearl Jam'e geçti) katılımıyla grup kadrosu şekilnmişti


Grubun, her hangi bir plak şirketinden destek almaksızın grubun, kendi kaydettiği E.P, 15 gün içinde tamamlandı. Temple of The Dog isimi ise, Motner Love Bone' un "Man of Golden Words" isimli şarkısının içinde geçtiği için seçildi.


San Diego-Californiya-Seattle- Washington hattını kat ederek Mookie Blaylock (ki soonra adları Pearl Jam oldu) seçmelere giren Eddie Vedder, Aand M Recordstan çıkacak albüm için back vokal olarak seçilmişti Temple of The Dog a . Ama Hunger Stirke' ın kaydı esnasında ki performansı sonrası Chris Cornell, Eddie yi bu şarkıda back vokal yerine düet partneri olarak kullanmaya karar verdi ve kötü birn oluy sonrası bir efsane grup beden buldu.


16 Nisan 1991 ' de yayınlanan albüm Amerika' da 70.000 sattı. Eleştirmenlerden olumsuz notklar almalarına rağmen tüm grup elamanlarının hem fikir olduğu konu eğer Adrew yaşasaydı bu albümü çok beğeneceği ve aslolanında bu olduğu idi. Sevgili okur insanoğlu çabuk unutur derler ya. Soundgarden ve Pearl Jam' in çalışmalırının çok değil tam bir sene sonra amiyane tabirle patlaması Temple of The Dog a olan genel bakış açısını da değiştirdi. 1992 senesi sonunda bir milyondan fazla satan albüm, Top 100 listesine girdi ve platin plak ödülü kazandı. " Hunger Strike" için çekilen video klipte Billboard; single ve klip listesinde uzun haftalar listede kaldı.


Ön yargılı olmamak önemlidir sevgili okur. Ana fikrimiz bu olsun, Super-Band' ler yaparsa en iyisini yapar. Hala dinlemediyseniz çok şey kaybetmişsinizdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder